Üzerinde Düşünülmesi Gereken Anekdotlar… İbrahim Birgün


Toplam Okunma: 2538 | En Son Okunma: 26.04.2024 - 08:49
Kategori: Fikir Yazıları

Son dönemde internet üzerinde dönen ilmi tartışmalar ve Türk müziğinde devrim sayılabilecek buluşların bu kadar pervasızca eleştirilmesi bana Fenerbahçe-Galatasaray rekabetini hatırlattı. Sanıyorum gayr-i ilmi , disiplinler arası çalışmadan uzak, acele işe şeytan karışımı, heyecanlı bildiriler, logaritma fonksiyonu üzerinden bakkal hesabı ses sistemi denemeleri, onca masraf, onca emek ve zavallı fizik bilimin halini hatırını sormadan yapılmış uydurma sayı oyunları ve eskisini beğenmediğimizin yerine 79’lu sistem eklemeler, sudoku dizaynları falan tabii ki dalgaya alınacak şeylerdir…

Bendeniz de bir başka sayı dizayn ettim. Asal sayıdır kendileri… Şimdi söylemeyeyim çalınabilir…

Perde hesabıyla uğraşan sevgili müzikolog arkadaşlarımızı tarih bilgisinden matematik algılamasına falan davet etmek isterim.

Müziği formel bilimlerden saymak işinize gelir mi bilmem?

Ama bundan sonraki dönemde en azından matematikçilerin rahleyi tedrisatına uğramanız tavsiye edilir…
Matematikçiler ne iş yapar? Sayın Can Akkoç’tan öğrenebilirsiniz. Gerçi kendileri iktisadi grafiklere benzer spektral analizlerle meşgul. Ama U.S.A de epey kitap görmüşlüğü olması lazım.
Sayılarla oynamayı bir kenara atmak, matematik için iyi bir başlangıç denilebilir

Türk müziğinde bir devrim yapılacaksa üçüncü sınıf org çalgıcılarının bir zahmet şöyle geri durmalarını isteriz.

Önce elimize bir ney çalgısı alalım, deliklerini delmeden üfleyelim. Bakalım ne duyuyoruz?

Sanıyorum “reynold numbers” diye bir perdemiz vardır bir yerlerde. Kuantum fiziği de ilginç bir alan olabilir. Doktora yaparken faydalanılabilir.

Hatta başka bir uzay tanımlayıp onun üzerinde elektro manyetik dalga teorisine dalabiliriz.

Cognitive bilimlere hiç girmeyelim şimdilik. Orta kulak ve iç kulak yapılarını bilsek yeter…

Ne olur ne olmaz Itri’nin mezarını açıp kafatasını da inceleyip “kanun çevresinde” bildiri sunarlar. Günaha girmeyelim. Kimbilir belki bir “Nobel Ödülü” çıkar buralardan…

Fakat olan biten, bana Donizetti Paşa’yı falan bile hatırlatmaya başladı şu aralar…

Tadını kaçırıyoruz gibi geliyor bana…
Ne yapsak? Hacca, umreye mi gitsek?

Çalışmalarınızın devamını bekliyorum…

Süleymaniye Kütüphanesi’nde ilgimizi çekecek hazır çalışmalar mevcuttur.

Bedava doktora yapacaklara duyurulur…

“ibrahim birgün” / 15/09/2007




Hoşgeldiniz