Kültür Bakanlığı Devlet Müzik İcra Kurumlarımızı Gözden Çıkarma Yoluna Gitmemeli… Musiki Dergisi


Toplam Okunma: 10944 | En Son Okunma: 19.04.2024 - 06:42
Kategori: Basından, Kültürel Öneriler, Yazarlarımız: A.Sarı

Çağının gereklerinde sanat gelişmesini tamamlamamış, kendi kendine yürütür bir duruma gelmemiş toplumlarda Devletin sanatı desteklemesi, çiftçisinden-işadamına verilen destek kadar gereklidir. Henüz kurumlaşmasını bile tamamlıyamamış, çoğunluğu henüz 15-20 yıllık Devlet Sanat oluşumlarında hissedilen problemlerin çözüm yollarınının tıkandığı söylenemez. Yıkmak kolay ama yıkılanı yerine koymak zordur.

Bunun en canlı örneği geçmişte Fransa’da yaşandı. Şimdi toparlamaya çalışsalar da iş işten geçti. Kendileri dışındaki etnik sanatlardan medet umar hale geldiler.

Yönetmelik oluşturmasını ve idare etmesini bilmeyen düşünce/uygulama yapısı, hep “yok etme” yolunu seçmiştir. “Yönetemiyorsan yok et mantığı”nın temeli, günümüz bakış açısında çoktan gerilerde kalması gerekirken, “sürgün” cezasının gündeme gelmesi, olsa olsa “göçmen kuşlar” örneğine dayanır.

İdare edemiyorum, sürgüne göndereyim. Cezalarını çekince geri çağırırım…

Bugünkü öneriler bu mantıktan başka bir şey değildir.

Özelleştirme veya devir, yeni problemleri beraberinde getirecek bir de bunun oturuşması için yıllarca tartışacağız. Yap-boz uygulamalarının sonuçlarını hemen her alanda zaten görmekte ve yaşamakta değil miyiz?

Oysa daha önceki yazımızda da ( http://www.musikidergisi.net/?p=61 ) belirttiğimiz gibi yeni düzenlemeler yapılarak yeni yönetmelik/yasa oluşturulabilir ki; gerek Devlet, gerekse özel müzik kurumlaşması açından büyük ihtiyaç bulunmaktadır. Ama şimdiye değin yapıldığı gibi tanıdıklar arasından seçilmiş üç-beş kişiyle “dostlar alışverişte görsün” misali yapılacak düzenlemelerin, sorunu çözmek yerine yeni sorunlar getirme olasılığı daha yüksektir.

Oysa kültürümüz tam zenginleşmeye, taşlar yerli yerine daha yeni oturuşmaya başlama belirtileri göstermişken ve bu oluşum sırasında problemler çıkmaya başladıysa:
Kültürel gelişim çalkantılarını haletmiş, sözüm ona gelişmiş Amerika, Avrupa örneklerinden dem vurarak kopya çözümler üretmek, sünger misali önce içini doldurup, sonra sıkıp, daha sonra tekrar doldurmaktan başka bir şey değildir.

Kültür, siyasetin dört yılla sınırlanmış uygulamalarından hoşlanmaz.

Kültürel geleceğimiz ise çıkarsal güç dengelerinde devinen siyasilerin iki dudağı arasına bırakılamaz.

Kurumsal müzik geleceğimizde Rönesans benzeri yeni bir yapılanma, ancak ikinci dört yılını feda edebilmeyi veya üçüncü dört yılını kazanmayı göze almış politikacı/siyasetçilerimizle mümkün olabilecektir.

Amaç, varolanı kopyasal örneklerle yok etmek değil, varolanın içinde pestil haline dönüşmüşlerin, sanatı bahane ederek oluşturdukları hegemonyalarına son vermek olmalıdır.

Gelecekten alınan veresiyelerin geri ödenmesi gelecekte mümkün olmayabilir.

Tıpkı geçmiş siyasilerin bugün ödenemiyen borçları gibi….

 Dr. Ayhan Sarı

Musiki Dergisi




Hoşgeldiniz