Şu Bizim Oratoryolar… Can Ceylan


Toplam Okunma: 5911 | En Son Okunma: 26.04.2024 - 08:48
Kategori: Müzik İleti Grupları

Değişik vesilelerle gündeme gelen bir kavram olarak “oratoryo” dikkatimi çekti son günlerde. Ahmet Say’ın Müzik Sözlüğü’nde şöyle bir açıklama var: “Oratoryo” kelimesi, Latince “orare” kelimesinden gelmekte ve “orare” kelimesinin Türkçe’deki karşılığı “dua etmek”. “Oratorio” kelimesinin de Türkçesi “Dua Salonu”. Oratoryo’nun tanımı hakkında ise, “solo sesler, koro ve orkestra için yazılmış, dinsel içeriği olan, kilise korolarının icra ettiği kutsal nitelikli müzik eseri” gibi tanımlara rastlamak mümkün.

Buraya kadar bir tuhaflık yok. 2000 yıllık bir din olan Hristiyanlığın içinde müziğin önemli bir yeri vardır. Müzik, Hristiyanlığı; Hristiyanlık müziği etkilemiştir.

Ancak buradaki kırılma noktası, “bizim” oratoryolarda ortaya çıkıyor. Ben, yaptığım araştırmalarda Batılı bir bestecinin bestelediği, dindışı özellik taşıyan bir oratoryo bulamadım. Bilen varsa, lütfen söylesin. Bunu din dışı konularda kullanıp, “evrensel” bir form haline getirenler “biz”ler. İlk akla gelen isim, Adnan Saygun ve Yunus Emre Oratoryosu. 19 Mayıs, 23 Nisan, Atatürk, Çanakkale Oratoryoları gibi oratoryolarımız var. Son zamanlarda Fazıl Say’ın Metin Altıok ve Can Atilla’nın Mevlana için yazdığı oratoryolar var.

Peki sorarım: Bu Türk oratoryolarının (Yunus Emre Oratoryosu ve Mevlana Oratoryosu hariç) hangisi dinî özellik taşıyor. Hiçbiri. Peki Yunus Emre ve Hz Mevlana’nın Hristiyanlık ile ilgisi var. Adnan Saygun, Yunus Emre’ye olan sevgisini, bir Kâr, bir Ayin-i Şerif ile anlatsaydı olmaz mıydı?

Ben söyleyeyim; olmazdı. Peki neden? Çünkü onlar Türk Müziği formları. Çünkü “laikliğe aykırı”. Nereden çıkartıyoruz bu sonucu?

Bizzat Adnan Saygun”un bir beyanından: “Türk müziği, şeriatın sarıksız geri gelmesidir.” O gelmesin, ama Avrupa’ya “Orta Çağ Karanlığı’nı” yaşatan Hristiyanlığın en etkili müzik formu olursa bir şey olmaz. Asıl olmayacak şey, Yunus Emre’nin, Hz. Mevlana’nın oratoryosudur.

Nasıl ki, Hz. İsa için bir “Na’t” veya “Mevlid” yazılmazsa, Yunus Emre ve Mevlana için de oratoryo yazılmaz. Cumhuriyet, 19 Mayıs, 23 Nisan için ne olur derseniz? Çok biliyorlarsa şu Batı müziğini ve Türk müziği ile Batı müziğinin “sentez” edilmesini, otursunlar bu sentezden bir form ortaya çıkarsınlar. Elalemin dinî müzik formunda, ne Müslümanlık için ne de Laik değerler için beste yapmasınlar.

Kaynak:
Original Message —–
From: Can Ceylan
To: turkmusikisi@ yahoogroups. com
Sent: Monday, December 17, 2007 11:09 PM
Subject: ..:: turkmusikisi ::.. Şu “Bizim” Oratoryolar
Can Ceylan
can.ceylan@superonline.com




Hoşgeldiniz