“Kötü Sesliler de Müziğe Kabiliyetli Olabilir…” Musiki Mecmuası - 1969


Toplam Okunma: 3679 | En Son Okunma: 26.04.2024 - 08:48
Kategori: Mürekkebi Kurumayan Yazılar

Kimi yazılar vardır, üzerinden yıllar geçse bile okunduğunda güncel bir şeyler bulmak mümkündür. İşte İto ULRİCH’in Ağustos 1969 tarih, 249 sayılı Musiki Mecmuası’nda kaleme aldığı yazı:
Hem günümüzün amatör müzik dünyasına ışık tutuyor, hem de geçmişin naif nostaljisinden anekdotlar aktarıyor…


“Kötü Sesliler de Müziğe Kabiliyetli Olabilir…” İto ULRİCH

Müzikten anlamak ve bunda başarı sağlamak sadece büyük bir kabiliyet meselesi değildir. Bundan kısa süre önce yapılan bilimsel araştırmalar insanların %90’ından fazlasının doğuştan müziğe kabiliyetli olduğunu göstermiştir. Tabii bu kabiliyet, daha genç yaşlarda üzerinde işlenmediği takdirde zamanla körleşebilir.

Müziğe kabiliyeti, çoğu insan şarkı söyleyebilmekle eşdeğer tuttuğu için, bu konudaki ilk hatalar ebeveyn ve öğretmenler tarafından yapılmaktadır.

Bir çocuk güzel şarkı söylemediği zaman, müziğe karşı en ufak bir kabiliyetinin olmadığı iddia edilir. Bu şekilde yaratılan aşağılık duyguları da zamanla bu kabiliyetin tamamiyle körlenmesine yol açar.

Mainz’li Profesör Dr. Albert Wellek, “müzik ve işitme psikolojisi, müziğe kabiliyet ve düzeltilmesi imkansız kabiliyetsizlik” konularında eserler yayınlamıştır.
Bu Profesör’ün kanısına göre, duyabilme kabiliyeti ile işittiğini tekrar verebilme kabiliyeti arasında büyük farklar bulunmakta olup, şarkı söyleyememe, yani bazı ses tonlarını bulamamanın fizyolojik sebebleri vardır. Bazen gırtlak kaslarını idare eden sinir sisteminde bir bozukluk olabilir. Bazen de ses organlarında, şarkı söyleyebilmek için lüzumlu gerginlik sağlanamaz.

Bu gibi hallerde, müzik doğru şekilde işitildiği için bir müzik aleti çalmak kabiliyeti mümkün olabilmekle birlikte işittiğini şarkı ile tekrarlama becerisi gerçekleşemiyebilir.

Profesör Wellek’in kanısınca, şarkı söylemek, konuşmak gibi bir olaydır ve bunların ikisini de çocukluktan itibaren desteklemek gerekir. O zaman “öğrenim devresi” çabuk unutulur ve belli tonları tutturmak kendiliğinden olur. Eğer buna rağmen bir aksaklık olursa, bunun sebebini ruhi veya bedeni bir rahatsızlıkta aramak gerekir ki, bu da ancak doktor vasıtasıyla giderilebilir.

İnsanların müzik zevkini korumak, müziğe kabiliyeti desteklemek ve canlandırmak için Federal Almanya’daki okullarda müzik dersleri geniş çapta reformlara tabi tutulmuştur. Çoğunluğun başarı gösteremediği, şarkı söyleyerek yapılan eski usul müzik dersleri artık kaldırılmıştır. Onun yerini teyp, plak ve çeşitli müzik aletleri gibi modern cihazların kullanıldığı müzik dersleri almıştır.




Hoşgeldiniz