Hareket-Ritm-Denge… Mahiye Morgül


Toplam Okunma: 4750 | En Son Okunma: 26.04.2024 - 08:50
Kategori: Fikir Yazıları

Evrendeki hareket-ritim-denge üçlemesi tüm alanların ortak paydasıdır. Bu üçlemenin olağanüstü uyumu, insana, insanın beğenilerine kadar her şeye şekil verir. Güzel dediğimiz şey gerçekte içindeki bu üçlemenin varlığı kadar güzeldir. İnsanoğlu bu üçlemeyi sezme yeteneğine sahiptir. Sanat eğitimi dersleri bu sezgiyi güçlendirmeye yönelik derslerdir.

İnsan bedeni ve yaşamı için dengenin ne anlama geldiği matematiksel olarak da karşılığını bulmaktadır; bir denklem iki tarafın dengelenmesiyle sonuçlanır.

Drama eğitimcileri ısınma çalışmalarının içerisine bilerek denge hareketleri koyarlar; çünkü insan, bedenini dengede tutabildiği ölçüde yaşantısını kolaylaştırabilir. Sağlıklı yaşamın temelinde denge vardır; omurların dizilişi, başın boyun üzerinde duruşu, doğru oturuş, kasların doğru çalıştırılması vb ısınma çalışmaları hep denge kazanmak içindir.

Denge eğitimi müzik dersi gibi beden eğitimi dersini de doğrudan ilgilendirmektedir. Dengesini bulamayan bir beden ritmik hareket edemeyecektir, ritmik hareket etmedikçe denge kurulamayacaktır. Bu durum, evrendeki hareket-ritim-denge üçlemesiyle örtüşen bir durumdur.
Halk danslarını hareket-ritim-denge açısından ele aldığımızda mükemmel sonuçları görülür. Diğer yandan bale sanatı bu üçlemenin sanat düzeyinde gerçekleştirildiği alandır.
Yoga gibi bazı bireysel beden çalıştırma teknikleri de denge hareketleri üzerine kurulmuştur. Bunlara spor denilmez, bunlar yarışma için yapılmayan kültür fizik hareketleridir. Bu tür kültür fizik hareketlerinin felsefesinde “denge insanı mutlu eden şeydir” ifadesi geçer. Evrendeki dengeyi hissetmek ile kendi dengemizi hissetmek arasındaki bağ gibi, bize huzur veren her şeyde mutlaka bir denge vardır.

Müzikte denge, dil ile doğrudan bağlantılıdır; şarkılar, hecelerin uzunluk-kısalıklarının matematiksel toplamları eşit olan ölçülerle yapılır. Vuruş sayıları denk müzik cümleleri defalarca yinelenir, bu sırada binlerce kez ritmik nabız atışları beyne nakşedilir ki bu da ritmik algılamayı besleyen en güçlü eğitim ortamıdır.

Müzik-Dil-Matematik bağlantısı bilinen en güçlü zihinsel bağlantılardır. Dildeki ritim, ezginin ayakları üstünde dengede durmasını sağlarken, aynı sözün anlamını kendi ses telleri aracılığıyla ezgileyerek dışa vurmak ve bu yolla iletişim kurmak zihinsel faaliyetin en üst noktada gerçekleştiği anlardır.

Şarkı söylemenin bir diğer özelliği de insana yücelme duygusu tattırmasıdır ki iyileştirici yanı kuşkusuz ağır basar. Yücelme duygusunu insana yaşatmak kadar eğitimin başka ne amacı olabilir ki! Birlikte şarkı söylemekse, insan beynini kirlilikten temizleyen en büyük arındırıcı etkinliktir.

Bir müzik aleti çalmak, bedeni dengeli tutmayı, iki eli bağlantılı ve dengeli çalıştırmayı ve tüm duyuları birlikte çalıştırmayı beraberinde getirdiği için bütünsel bir zihinsel faaliyettir. Bir çalgıya kumanda etmek, iç disiplin geliştiren ve iyileştirici yanı olan bir diğer durumdur.

Evrende var olan hareket-ritim-denge üçlemesi insan için de aynen geçerli olduğu içindir ki çocuğun eğitiminde bu üçleme gözetilmek durumundadır. Müzik derslerinin dansı ve denge çalışmalarını içermesi çocuğun bu ihtiyacına karşılık verecektir.




Hoşgeldiniz