Müzik yazarları arıyoruz” yazımıza onlarca haklı tepki geldi. Yazanların hiçbirisi de içinde bulundukları durumdan hoşnut değildi. Müziğin yazı boyutunun, öznel alanında araştırma yapıp bunları yayınlayan temiz araştırmacılarımızın bir süre sonra sömürüldüklerini hissetmeleri duygusu başımızda demoklesin kılıcı gibi duran bir mesleki olguyu sorunlar yumağı halinde önümüze sermektedir… devamı »



Geleneksel Türk müziğinin yaşama dallarından yegânesi olan aşık-halk ozanı geleneği, müziğimizde mutlaka canlı tutulması gereken doğaçlamayı Halk kat’ında barındıran ve nice yeni ezgilerin doğuşuna imkan sağlıyan bir özellik iken, hem etkin, hem de dar görüşlü bazı müzik adamlarımızın -müzikal ve toplumsal- gelecek öngörüsü eksikliklerinden dolayı kendi haline bırakılmış bir görüntü sergilemektedir. devamı »



Bu yazı, Anadolu’da yaşamakta olan “yerel müzik gelenekleri”nden önemli bir bölümünü oluşturan “semah müziği” üzerinde durmak amacındadır. Bir yerel müzik geleneği ve türü olarak semah müziğinin “yapısal” niteliklerini belirlemek; bu bağlamda diğer Anadolu yerel müzik gelenekleriyle arasındaki benzerlik ya da farklılıkları tartışmak; semah müziğini oluşturan öğeleri incelemek ve sınıflandırmak, bu müziğe özgü karakteristik icra özelliklerine değinmek, yazının temel çerçevesini oluşturmaktadır. devamı »


Türkiye Aşıklar Kurultayı …

Eklenme Tarihi : 16 Ara 2011 | Kategori: Kongre-simpozyum


İstanbul Büyükşehir Belediyesi himayelerinde düzenlenen Türkiye Aşıklar Kurultayı, yitip gittiğinin farkında olmadığımız kültürel yaşam dalımızın belki de en önemli alanının günümüzdeki durumunu, müziğimizin doğuş unsurlarını örnekleriyle bir araya getirmeyi ve bunu sergilemeyi amaçlamanın yanında; böylesine önemli bir konunun yıllar yılı atıl bir konuma getirilmesinin altında yatan nedenleri irdeliyecek. 21 - 22 Mart 2008, İstanbul … devamı »



04-06 Mart 2008 tarihleri arasında Maçka İTÜ Sosyal Tesisleri salonunda gerçekleştirilen ve GTM’nin önemli bir problemine çözüm arayan “Türk Müziğinde Uygulama-Kuram Sorunları ve Çözümleri Uluslararası Çağrılı Kongre”de -doğal olarak- bir sonuç çıkmasa da, bildiri sunan konuşmacıların fikirleri ve çözüm önerileri, konuya 2008 yaklaşımını yansıtması açısından önemliydi… devamı »



“Zamanımızda, tazeliğin tam karşıtı olarak kullanılan BAYAT sözcüğünün çeşitli bakış açılarından incelendiğinde; şaşırtıcı zenginliklerle dolu olduğu görülmektedir: Musiki alanında bayati ve bayati-araban makamları Oğuzların Bayat kolunun günümüzdeki kültür yansımalarıdır.” Arşivimizde bir başka yazıyı ararken 1990’larda Bayatlılar Vakfı başkanı Sn. İbrahim Bükülmez’in verdiği daktilo ile yazılmış yazı geçti elimize. Aktarıyoruz(M.D.): devamı »


Oğuzhan Balcı ve İTÜ TMDK Oda Orkestrası…

Eklenme Tarihi : 16 Ara 2011 | Kategori: Kategorilenmemiş


İTÜ TMDK 33.Kuruluş Yıldönümü Etkinlikleri kapsamında düzenlenen konser, GTM’de yeni solukların hayat bulmaya başladığının da bir göstergesi oldu. Yıllardır tartışılır, fikirler beyan edilir. “GTM çoksesli olur mu olmaz mı, orkestra nasıl olmalı?” diye? Tabii ki bu alanda da özgün eserler, çokseslendirilmiş türküler-şarkılar üretildi. Hepsi de bir ilkin özverili çalışmasının ürünleriydi.
Oğuzhan Balcı çokseslendirme ve de çalgılamalarını kendisinin yaptığı gerek türkü, gerek şarkı ve gerekse özgün besteleri, seyircilerin adeta gönlünü fethedecek bir üslup ve atmosferde Türk çalgıları solistliği ve yaylılar orkestrası eşliğinde sundu… Batı müziği yaylılarının yerine Hüseyin Saadettin Arel ve Dr. Zühtü Rıza Tinel’in 1930 başlarında uygulama çalışmalarına giriştikleri “Kemençe beşili veya dördülünden oluşan bir grup görev alabilir miydi?” diye düşünmekten doğrusu kendimizi alamadık… devamı »



Bilindiği gibi hemen 15 gündür TRT işleyişi ve içeriği ilgili değişiklikler kulaklarda dolaşmaktaydı. Diğer konuların yanısıra işin bizi ilgilendiren kısmı TRT sanatçıları, stüdyolar, müzik kayıt teknolojisiyle ilgili personel, TRT 4 kanalı ve TRT ‘nin GTM yayın görevi ve bu konuda talep edilen toplumsal ihtiyaç da, GTM’ne ait tüm olanaklarıyla Kültür-Turizm Bakanlığına aktarılacak mı?
“Türkiye Radyo Ve Televizyon Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” nı aynen, yorumsuz olarak aktarıyoruz: devamı »


Hoca Cahit Gözkan (1909-1999)… Cemil Altınbilek

Eklenme Tarihi : 16 Ara 2011 | Kategori: Anma Yazıları


…Cerrahpaşa’daki Konakta Alaattin Yavaşça’nın daha genç bir hekim iken müdavimi olduğu fasıl geceleri, yarım asır sonra da Devlet Korosu mensuplarının iştiraki ile devam ede gelmiştir. Fasıl akşamı diye adlandırılan bu musiki toplantılarına gelen zevatı saymak için yaşadığı dönemdeki hemen, hemen tüm isimleri saymak mümkün olamayacağı için, 1979 –1999 tarihleri arasında katıldığımız yirmi yıllık dönemde hatıratımıza nakşeden birkaç sahneyi resmetmekle yetineceğiz… devamı »



Ankara Radyosu Kanun Sanatçısı-şef Tahir Aydoğdu’dan dün bir e-ileti aldım. Bir feryadı dillendiriyor.
Aktarıyorum: «TRT RADYOLARINDAN ‘ELVEDA TÜRKİYE’ ŞARKISI YÜKSELİYOR!.. 85 Yıl… Dile kolay bir ömür… Ve o sesle büyümemiş miydi nesiller?.. “İstanbul Radyosu’ndan şarkılar dinlediniz…” Türk Müziği’nin sarsılmaz kalesi dediğimiz TRT radyoları ne yazık ki o millet iradesinin en kutsal mabedi, Meclis’te bekleyen bir tasarı ile kapanma aşamasına geldi. Kendi kültürünü korumayı bir yayın ilkesi olarak benimsemiş TRT, bu tasarı ile ‘radyo sanatçıları’na veda edecek, bir devir sona erecek… devamı »


TRT 4 Çocuk Kanalı Oluyor!..

Eklenme Tarihi : 16 Ara 2011 | Kategori: Basından


İbrahim Şahin’in genel müdürlüğe gelmesinden sonra başta personel azaltılması olmak üzere pek çok yenilikle gündeme gelen TRT’de bir kanalın çocuklara ayrılmasına karar verildi… Çocuk kanalının ihtiyaçtan doğduğunu söyleyen bir TRT yetkilisi, “Yetiştirebildiğimiz en kısa sürede yayına girmeyi planlıyoruz… Çocukların uyuma saati geldiğinde, kanal yine eğitim yayınlarına devam edecek. devamı »


TRT Sanatçıları…

Eklenme Tarihi : 16 Ara 2011 | Kategori: Basından


TRT sanatçıları, Devlet Sanatçıları ve Sanatçıların Sözleşmeli Olarak Çalıştırılmalarına Dair Esaslar çerçevesinde ihdas edilecek pozisyonlarda istihdam edilmek üzere otuz gün içerisinde Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bildirilecek. Bu personelin atama ve vize işlemlerinin anılan Bakanlık tarafından üç ay içerisinde tamamlanması zorunlu olacak… TRT Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öngören kanun tasarısı Meclis Başkanlığı’na sunuldu… Hedef BBC gibi olmak… devamı »



TRT günlerdir bir kabuk değiştirme girişimlerinin içinde. Bu canlı “civciv mi, dinozor yavrusu mu?”… Yumurta kırılmak üzere ama henüz içinde ne olduğu belli değil… Herhalde yılların TRT sanatçıları bir hafta boyunca “geleceğin rüyasını görme” uykusuna yatsalar böyle bir kabusu, değil rüyalarında görmek, tahmin bile edemezlerdi.
devamı »



Anadolu kaynaklı müzik geleneği, “halk müziği” ve “sanat müziği” olmak üzere, günümüzde “iki parçalı” durumdadır. Bu iki parçalı hale gelişte, Cumhuriyet döneminde, radyoda başlatılan ayrımın önemli ölçüde etkili olduğu bilinmektedir. Bu dönemde özellikle radyo merkezli olarak kurumlaşma ve kadrolaşma olanağı bulan geleneksel müzisyenler, Hobsbawm’ın (2006) “gelenek icadı” olarak adlandırdığı bir sürecin de aktörleri olmuşlardır. devamı »



Sinan Çetin’in yansıttığı gibi GTM’nin Radyolardan yasak olduğu(1934) 1 yıl, 9 ay, 4 gün içinde, Türk Jandarması “geleneksel Türk müziğini dinliyor-seslendiriyor” diye kime silah doğrultmuş, kimi gözaltına almış, kimi tehdit etmiş? Kime silah zorunda bağlamayla Mozart 40, Beethoven 9. Sinfoni ana temalarını çaldırmış?.. Belge gösterebilir mi film yönetmeni?.. Bu film gerçekleri yansıtmamaktadır… Maalesef Türkiye’de bazı insanlar seçim sandığı zamanı dışında da tepki gösterebilecekleri bir takım nedenler arayıp, kendilerince yorumlayıp ve bu bilgisiz yorumlarıyla usul usul boyacı tepkisi benzeri yeni tepkiler gelişmeye başladılar. Ne boyutlara varır bilinmez… devamı »



Tenin tel ile buluştuğu yerdedir Anadolu’da bağlama ve kuzeni olan diğer çalgılar. Kimilerine göre Asya’dan gelmiş, kimilerine göre de Anadolu’da hep varolmuş. Bir yerden gelip bir yere gider halkın elinde. Yaşanan bir savaş, bir ölüm, dualar, Tanrı’ya yakarış ve serzenişler, düğünler, büyük aşklar ve gurbet hasretleri, hangi dilin kültüründe yaşanırsa yaşansın, ifadelerini en basit ve yoğun haliyle geleneksel kültürde ve geleneğin içinde biçimlenen ezgilerde bulur. Çalgılar ise bu değerler toplamını örmeye yarayan “avaze”ler… devamı »



İTÜ Maçka Sosyal Tesislerinde, Konservatuarımızın “33. Kuruluş Yıldönümü Etkinlikleri” çerçevesinde düzenlenen, “Türk Müziğinde Uygulama - Kuram Sorunları ve Çözümleri Uluslararası Çağrılı Kongremizde” 13 bildiri ile 15 katılımcı yer almıştır. Bu kongrenin amacı icrada, yeni beste çalışmalarında ve eğitimde birliği daha iyi sağlamak, bilim insanları ve sanatçılarca yapılmış çeşitli arayışları/çalışmaları/kuramları bir araya getirerek tartışmaya açmak, ortaya çıkacak çözüm önerilerini değerlendirmek olarak belirlenmiştir. devamı »



İstanbul Teknik Üniversitesi TMDK Müzikoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Songül Karahasanoğlu`nun ANKA`ya (2006) yaptığı açıklama, `Havada Bulut Yok ` türküsünde geçen yerin `Muş ` mu, yoksa `Huş ` mu olduğu tartışmalarını yeniden alevlendirdi. İlk olarak 1944`te, Düriye Keskin adlı mahalli bir sanatçıdan derlenen türküdeki `Burası Muş `tur` sözlerinin 90`ların ortasında kaynağı belirsiz söylentiler sonucu `Burası Huş `tur` şeklinde değiştirildiğini ifade eden Karahasanoğlu, TRT `nin bile söylentilerden etkilenerek türküde tahrifat yaptığını belirtti… devamı »



Anadolu gerek tarihi, gerekse coğrafi özellikleriyle pek çok uygarlığın beşiği olmuş, farklı kültür, gelenek ve görenekleri içinde barındırmış ve Asya - Avrupa’nın birleşim noktasındaki stratejik konumunun yanı sıra, sahip olduğu kültürel mirasla önem kazanmıştır. İstiklal Savaşı sırasında uzun süren ve pek çok can alan Yemen bölgesi için yakılan, giden askerlerin geri dönmediğini anlatan “Havada bulut yok bu ne dumandır” ağıtıyla ün kazanmış Muş ili; tıpkı diğer yerleşim bölgelerinde olduğu gibi kendi içsel yaşamın; gerek türküler, gerekse diğer kültürel aktarım organları tarafından günümüze gelmesine vesile olduğu Karahasanoğlu’nun kitabında görülmektedir… devamı »



Dr. Virginia Danielson tarafından yazılan Mısır’ın Sesi Ümmü Gülsüm, Arap Şarkısı ve Yirminci Yüzyılda Mısır Toplumu adıyla geçtiğimiz hafta yayınlanan kitap, editörlüğünü Prof. Dr. Edip Günay ve Müzikbilimci Vural Yıldırım’ın yaptığı Bağlam Yayınları Müzik Bilimleri Dizisi içinde çıktı. Mısır’ın Sesi adlı kitap 366 sayfa, Ümmü Gülsüm’e ait birçok siyah beyaz fotoğrafın da yer aldığı eser, renkli karton kapaklı. Mısırlı unutulmaz sanatçı Ümmü Gülsüm 1904 – 1975 yılları arasında Ortadoğu’nun tartışılmaz en önemli sesiydi. Gülsüm’ün okuduğu şarkılar, tarihi göndermelerle İslam – Arap geçmişine vurgu yaptığı gibi, unutulmaz aşk şarkıları da repertuarında her zaman yer aldı. Dr. Virginia Danielson gerçek bir Ümmü Gülsüm uzmanıdır. devamı »



« Önceki Yazılar   |  



Hoşgeldiniz